Bak şu takip edene

Sonraki hikaye
Jake Moore

Siber takipçilik hiç bu kadar yaygın olmamıştı. Takipçilerin kurbanlarını izlemesi, analiz etmesi ve hatta fiziksel olarak takip etmesi artık giderek daha da kolaylaşıyor.  Bazı uç durumlarda, sosyal medyada basit bir "takip" ile başlayıp cinayetle sonuçlanan olaylar gördük.

Netflix'te yayınlanan "You" adlı diziyi izlediyseniz, takipçilerin bu dijital çağda talihsiz kurbanlarını nasıl hedef alıp yetiştirdikleri konusunda endişe verici bir aydınlanma yaşamış olabilirsiniz.  Ne yazık ki internet, zarar verici miktarda bilgi toplamak ve saklamak için bir takipçinin ihtiyaç duyduğu araçları oluşturabileceği çok sayıda imkan sunabilir. İşin püf noktası, kendinizi olası izlenme ve çevrimiçi takipçilikten nasıl koruyacağınızı bilmektir.

Geçenlerde Facebook'taki arkadaşlarıma siber takip hakkındaki kişisel hikayelerini benimle paylaşmaları konusunda istekli olup olmadıklarını sordum; böylece bu serserilerin nasıl çalıştığını öğrenebildim ve bu şekilde başkalarının bu riski azaltmalarına yardımcı olabileceğim.  Bazı kadın arkadaşlarımdan gelen birçok ayrı takip olayını dinlediğimde nasıl hissettiğimi özetleyecek tek bir kelime varsa, o da “ürpertici” olurdu.

Gelen kutuma ulaşan ilk mesaj, bir gün kızıyla birlikte bir çocuk çiftliğine gitmiş bir arkadaşımdan gelmişti. Gün boyu hayvanlara bakarak zaman geçirirken, pek çok selfie ve diğer resimler çektiğini ve bunları Instagram'da paylaşarak naif bir şekilde çiftliğin adresini de etiketlediğini itiraf ediyordu.  O zaman farkında olmadan birisi bu resimlere bakarak Instagram'da etiketlenmiş diğer çiftlik resimleri üzerinden onların yerini tespit etmeye çalışıyordu.  Birkaç gün sonra bu erkek sosyal medyada arkadaşımın hesabını takip etmeye başladı. Fotoğrafları hakkında birkaç genel beğeni ve yorum paylaştı; arkadaşım da bunların tatlı olduğunu düşündü ve konuşmaya başladılar.  Aynı ilgi alanlarına sahip olduklarını fark ettikleri birtakım özel mesajlaşmaların ardından, birkaç hafta sonra buluştular ve arkadaşım "ne kadar çok ortak yönleri olduğunu" görerek şaşırdı.  Aslında, adam onu birkaç hafta önce çiftlikte gördüğü için ne kadar mutlu olduğunu söyleyene kadar her şey "çok güzel" gidiyordu.  Adam bu noktaya kadar bundan bahsetmemişti, arkadaşım birden kendini savunmasız hissederek ayrılmak için bir bahane buldu.

Birinin sizi bir yerde fark etmesi için yalnızca kendi konumunuzu etiketlemeniz ve sonrasında herhangi bir kişinin sizinle iletişim kurması yeterlidir.  Gerçek zamanlı olarak “check-in” yapacaksak, hesaplarımızı en azından kendimize özel tutmamız gerektiği görülmeye devam ediyor.

Facebook paylaşımımda arkadaşlarıma konumlarını gerçek zamanlı olarak eşleriyle ya da diğer arkadaşlarıyla paylaşıp paylaşmadıklarını sordum; çünkü son zamanlarda birçok gencin tüm arkadaşlarının sürekli nerede olduklarını görmelerine izin verdiğini okudum. Bu durum kafamı soru işaretleriyle doldurdu ve bir insan neden bunu yapmak ister, oluşturduğu risklerin farkında mıdır bilmek istedim.  Kayıtlara geçsin diye söylüyorum; eşim ve ben "Arkadaşlarımı Bul" uygulamasında her zaman birbirimizi izleyebiliriz ama başka kimse tam olarak yerimizi göremez.

28 yaşında bir arkadaşım, herkesin kendisinin nerede olduğunu görebileceğini söyledi.  Eğer bağlantıları arasındaysanız, basitçe kendisine bir takip isteği gönderip ne zaman nedere olduğunu görebilirsiniz; henüz kimseyi reddetmediğini söyledi! Örneğin, kendisinin ne zaman işte, ne zaman spor salonunda ya da evde olduğunu görebilirsiniz.  Bu durum ödümü koparıyor. Gençler özel verilerininin ne kadarını paylaşmaya istekliler?

Daha önce emniyet güçleri için Dijital Adli Tıp Birimi'nde çalışırken, takipçilerin bir kurbanı taciz ederken ne kadar ileri gidebileceklerini görmüşüm. Kurbanlar hakkında topladıkları veriler de dahil olmak üzere tüm aramaları görüntüleyebiliyordum. Bu yalnızca korkutucu değil, bazı durumlarda ölümcüldü.

2019 yılında gizli takip çok kolay hale geldi.  Web'i taradıktan sonra tespit edebilecekleri profil verileri çok büyük; ancak bazıları bunun herhangi bir risk oluşturmadığını söyleyebilir. Bununla birlikte, tüyler ürpertici bir kişinin başka birine aşık olması, potansiyel olarak kurbanların hayatlarına girebilmek için gereken tek şey.

Peki ya profilinizi erişilemez duruma getirirseniz ve tanımadığınız kimsenin dijital hayatınıza igrmesine izin vermezseniz ne olur? Aslına bakılırsa, bu çok daha güvenli bir yol gibi görünüyor; fakat gizli takipçilere dönüşen eski sevgilileriniz (eski sevgilileriyle takıntısı olan kişiler) ne olacak? Netflix'teki "You" adlı diziyi izledikten sonra, birinin hayatına önceden girerek bir kez güven çemberinin içinde yer aldıktan itibaren, o kişinin hayatını gözetlemenin ne kadar kolay olduğunu fark ettim.  Bu tür gizli takipçiler paylaşılan şifreleri ve telefon kodlarını bilebilmekle birlikte, kurbanların telefonlarına erişmişlerse onların bilgisi olmadan takip uygulamaları yükleyebiliyorlar.  Bu noktada, tüm mevcut uygulamalarınızı kontrol etmek ve tanımadığınız herhangi bir uygulamayı silmek doğru bir hareket olabilir.  En azından telefonunuzu temizleyecektir.

Birçok kişi, eşlerinin telefonlarına ve diğer hesaplarına erişmek için bu tür şifreleri ve hatta parmak izlerini paylaşmaktan mutluluk duyar; ancak bu erişim iptal edilmeyerek bir adım daha ileri gidildiğinde mesajlar okunursa veya ilişki sonrası izleme bilgileri kontrol edilirse ne olur? Aklıma bir sürü “ne olur” sorusu geliyor ama bence pek çok insan omuzlarını yalnızca bu ifadeyle en iyi tarif edilebilecek şekilde silkiyor. ¯\_()_/¯.

Daha akıllı cihazlar ve güvenliğin herkesin sorumluluğunda olduğu bir döneme doğru ilerledikçe, veri sızdırma potansiyelini önce bizim fark etmemiz ve elimizden gelen her noktada kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Hesaplarımızı gizli kılmak bir zorunluluktur ve rehberinizi düzenli olarak gözden geçirerek artık etkileşim kurmak istemediğiniz kişileri listenizden kaldırmaya değer. Telefonunuzda izleme uygulamaları olup olmadığını kontrol edin ve takip edildiğinize veya herhangi bir şekilde izlendiğinize inanıyorsanız, gecikmeden emniyet güçleriyle iletişime geçin.