Arama motorunda merak ettiğimiz bir şeyi ararken, sosyal medya hesabımızdan durum güncellerken, ya da cep telefonumuza bir uygulamayı yükleyip kullanırken dijital ayak izlerimizi de bırakmış oluyoruz. Siber güvenlikte dünya lideri olan ESET, internet kullanımının yoğunlaştığı ve veri ihlallerinin arttığı bu dönemde, kullanıcılara dijital ayak izlerini azaltarak bahar temizliğine gitmeleri yönünde uyarılarda bulundu.
Dijital ayak izi kurumların veya bireylerin çevrimiçi etkileşimde bulundukları zaman geride bıraktıkları iz bilgisi için kullanılan bir tanımlama. Kullanıcıların sosyal medya içerikleri, çeşitli çevrimiçi ödeme işlemleri, konum geçmişi, gönderilen e-postalar, anında mesajlaşma platformları aracılığıyla gönderilen mesajlar bunlar dijital ayak izlerini oluşturan verilerden sadece bazıları.
Internette her kullanıcı hedef olabilir
İnternette gizliliğinize nasıl yaklaştığınıza ve sosyal medya alışkanlıklarınızın ne olduğuna bağlı olarak, bu veriler kapsamlı bir profilinizi oluşturmak için toplanıp kullanılabilir. Veriler, tehdit aktörleri tarafından her türlü kötü amaç için kullanılabilir ya da karanlık ağdaki pazarlarda satılabilir. Dahası, aşırı paylaşım yapma eğilimindeyseniz bu bilgiler çevrimiçi siber sapıklar, siber zorbalar ya da dolandırıcılar tarafından suistimal edilebilir. ESET uzmanları djital ayak izlerinin nasıl azaltılabileceğine yönelik önerilerde bulunarak güvenli internet kullanımının önemine dikkat çekti.
Sosyal medya hesaplarınızı ve gizlilik ayarlarınızı denetleyin
İlk olarak sosyal medya hesaplarınızın gizlilik ayarlarını ayrıntılı bir şekilde ele alın. Hesaplarınızı kimlerin görüntüleyebileceğini ve bilgilerinizin ne kadarının görülebileceğini sınırlandırın. Geçmişteki ve günümüzdeki tüm paylaşımlarınızı kontrol edin; tanımadığınız kimselerin sizin 10 yıl önceki tatil fotoğraflarınıza bakmasına izin vermeyin. Bu işlem dijital ayak izinizin azaltılmasına yardımcı olmanın yanı sıra, eski paylaşımların gelecekte sizin peşinize düşülmesinin önlenmesine de yardımcı olabilir.
Paylaşımlarınızı kontrol edip güvenlik ve gizlilik ayarlarını kullanarak profilinizi kilitledikten sonra, arkadaş listenizi düzenlemenin zamanı gelmiş demektir. İşe eklediğinizi bile hatırlamadığınız yabancılardan başlayın ve ardından, pek de tanımadıklarınıza ya da artık konuşmadıklarınıza geçin.
Sahip olduğunuz diğer hesapları kontrol edin ve onları da temizleyin
Birçok insanın onlarca ve belki de yüzlerce farklı çevrimiçi hesabı var. Büyük olasılıkla bir ya da iki kez kullandığınız çok sayıda alışveriş sitesi, spor takip programları, yemek pişirme uygulamaları ya da oyunlar için kayıt yaptırdınız. Her birinde adlarınız, doğum tarihiniz, vücut ölçüleriniz ve telefon numaralarınız gibi çeşitli bilgiler saklanıyor. İşleri kolaylaştırmak için sosyal medya hesapları ya da e-posta adreslerimizde genelde tek oturum açma (SSO) seçeneklerini kullanıyoruz. İster Google, ister Facebook, ister Sign in with Apple özelliğini kullanıyor olun, tümü size hangi üçüncü taraf uygulamaların hesap erişimi olduğuna göz atma seçeneği veriyor. Artık kullanmadığınız ya da muhafaza etmeye değmeyen hesapları silmek için bu listeyi kullanabilirsiniz.
Bülten aboneliklerinizi düzene sokun
Dijital ayak izinizi azaltmanın bir diğer yolu da, almakta olduğunuz çeşitli bültenlere ait aboneliklerinizi iptal etmektir. Birçok abonelik birlikte hareket ederek çeşitli hizmetler ve çevrimiçi pazarlar için hesaplar oluşturur ve bunlar ürünlerle ilgili indirimler ve uygulama için aboneliklerle sizi e-posta bombardımanına tutarlar. Bu da şirketlerin hakkınızda sahip oldukları ve yanlış ellere düşebilecek ek veriler demektir.
Sosyal mühendisliğe izin vermeyin
Sizin ile ilgili araştırma yapabilecek kötü niyetli kişilerin ekranın hemen arkasında olabileceğini aklınızdan hiç çıkarmayın. Kişisel verilerinizi her yerde paylaşmayın. Bilgilerin, farklı platformlardan parça parça bir araya getirilerek anlamlı bir bütün oluşturulabileceğini unutmayın.