CES 2022: İnsanlardan daha fazla sensör

Sonraki hikaye
Cameron Camp

Muhtemelen tarihte ilk kez CES fuarında katılımcılardan daha çok sensör var. Önümüzdeki birkaç yılda hayatınızın neredeyse her alanını etkileyecek birçok farklı çeşitte ve büyük miktarda küçük sensör, fuarı ziyaret edenlerin az olmasının açığını kapatıyor.

Bir şirket kağıt kadar ince ve el genişliği kadar bir alandaki tüm hareketlerle etkileşim halinde olan bir sensör yaptı. Oldukça düşük fiyatlı bu sensörün yanı sıra yine düşük fiyatlı uzamsal bir sensör sayesinde küçük bir gövde içinde 3B uzamsal farkındalık elde edebiliyorsunuz. Sensörler tek kullanımlık (otellerdeki kaydırmalı oda anahtarı kartlarını düşünün) olmaya başladığından, güvenlik açısından neredeyse tespit edilemeyen, kendiliğinden yayılan bir tehdit oluşturuyor.

Eskiden insanlar kötü amaçlı yazılımın yüklü olduğu USB anahtarlarını otoparklara bırakıyordu; şimdi ise bir parça çöp gibi görünen bir şey sessizce bilgi topluyor olabilir. Ayrıca çok ucuz olduğundan kötü amaçlı aktörler bu sensörleri birçok yere bırakabilir ve bazı çalışanlar da muhtemelen bunları alır.

Bu durum, sıfır güven modellerinin yeniden gözden geçirilmesi ve buruşturulup atılmış gibi görünen bir çöp parçasından gelebilecek iç tehditlere karşı savunmanın güçlendirilmesi gerektiği anlamına geliyor.

Ayrıca sensörler vücudunuzda yer almaya başlıyor. Tıp teknolojisi alanındaki ilerlemelerle küçük sensörler gelecekte cerrahi işlemlerin, görüntülemenin ve müdahalelerin uzaktan yapılmasına imkan sağlayacak, doktorlar içinizdeki robotları dinleyecektir.

Bu robotlar, sizinle ilgili birçok veriyi gerçek zamanlı olarak doktora göstermek üzere artırılmış gerçeklik teknolojisine sahip olacak ve sanal gerçeklik ürünleri ile ameliyathaneye yönelik bambaşka bir seviyede durumsal farkındalık sunacaktır. Doktorunuz oyun konsollarına düşkünse kendisini çok rahat hissedecektir.

Ayrıca bu durum hastaneye daha az gitmeniz gerekeceği anlamına da geliyor. Gömülü sensörler ile durumunuz uzaktan sorgulanabilecek ve tıbbi kayıtlarınıza eklenebilecektir.

Şehirde yaşıyorsanız trafik lambalarına asılı sensörlerden (çoktan yerlerini aldılar) çok daha fazlasını görmeye hazır olun. Yapay zeka bilgi işlem çekirdekleri ile birlikte bu sensörler, etraflarındaki trafiği sürekli olarak izleyecek ve aracın plakası, türü, hızı gibi bilgileri sağlayan güçlendirilmiş birer trafik radarına dönüşecektir. Başlangıçta şehir yönetimleri bu sensörlerin kullanımını pazarlamak üzere trafik sıkışıklığını azaltma ve acil durumları azaltma umudunu öne sürüyor ancak kurulum maliyetleri de hesaba katıldığında, belediye yetkililerinin bunları gelir sağlama yöntemi olarak görmesi durumunda binlerce sensörün hız yaptığınızda, yanlış yere park ettiğinizde veya başka etkinlikler yaptığınızda size ceza makbuzu yollayabileceğini aklınızda bulundurun.

Fırsatlardan bahsetmişken, vatandaş gizliliğini savunan gruplar, kitlesel olarak ve denetimsiz bir şekilde sizi gözetleyen bu temel yönteme karşı çıkmaya devam edecektir. GDPR girişimi ve California gibi şehirlerde kullanılmaya başlanan girişimlerin, bu akıllı şehir çözümlerine nasıl yaklaşacağını izlemek ilginç olacak. Büyük tartışmalara hazırlıklı olun. Bu tartışmaların yapılması gerekiyor. Her ne kadar yalnız kalma hakkına sahip olmayı arzu etseniz de birçok sensör ve bu sensörlerin sahipleri bu hakkınızı göz ardı edecektir.

İnsanlar CES’in yüz yüze yapılan halinden biraz uzak durduğundan bu konuyla ilgili fikirlerimi yazıya dökmek için ilk defa fırsat buldum.