Sosyal medyanın ilgi odağında çocuk yetiştirmek mi? Yayımlamadan önce bir düşünün

Sonraki hikaye
Amer Owaida

Çocuklarınızın başarılarını ve maskaralıklarını dünya ile (aşırı) paylaşmak onların yakın ve uzak geleceğini nasıl etkiler ve ‘sosyal medya ebeveynliği’ ile ilişkili riskler nasıl azaltılır?

 

Birçok insan spor etkinlikleri ve leziz yemeklerden, başarılara ve özel anlara kadar, kişisel yaşantılarındaki anları sosyal medyada paylaşmayı sever. Bunlar genellikle aile üyeleri, arkadaşlar ve bazen de takipçilerle paylaşılır. Aileniz ve arkadaşlarınız dünyanın farklı yerlerine dağılmış olabileceğinden, bunun yapmanın olağan gerekçesi genellikle bağları güçlendirmektir.

Ebeveyn olanlar, çocuklarının fotoğraflarını genellikle çok erken yaştan itibaren, bazen ultrason görüntüsü olarak bile paylaşırlar. Doğrusunu söylemek gerekirse, çocukları daha dünyaya gelmeden dijital olarak var olur. Paylaşımlar bununla da kalmaz; diş çıkarma, ilk adımlar, tuvalet eğitimi ve bazı ailelerin çocuklarının gençlik dönemlerine kadar paylaşmayı sevdikleri çeşitli başka başarılar.

Kişinin çocukları ile ilgili içerikleri sosyal medyada (aşırı) paylaşmasına yönelik özel bir terim bile vardır: sosyal medya ebeveynliği. Çocuğunuzun büyümesini belgelendirme ihtiyacı duymanız normal bir durum ancak her uyanma anını sosyal medyada paylaşmak pek doğru değil. Burada bunun nedenlerini açıklamaya çalışacağız.

Sonuçta bunlar size ait bilgiler değil.

Her ne kadar birçok ebeveyn çocukları için en iyisini istese de, aynı zamanda çocuklarının haklarını en çok ihlal eden kişiler olma eğilimi de gösterirler. Children’s Commissioner of England tarafından kısa bir süre önce hazırlanan rapora göre, ebeveynler çocukları 13 yaşına gelene kadar, çocuklarına ait ortalama 1.300 fotoğraf ve video paylaşıyor. Ebeveynler çocuklarının yaşantılarından çeşitli kesitleri en iyi niyetlerle paylaşsa da, bu bilgileri paylaşmanın çocuklarının geleceği üzerinde yaratacağı etki üzerinde en ince ayrıntısına kadar düşünmeleri gerekir. Çocukları büyüdükçe, paylaştıkları fotoğraflar ve detayların, şu an farkında bile olmadıkları geniş kapsamlı sonuçları olabilir.

Örneğin, ebeveynler çocukların büyüdükleri zaman ilişkilendirilmek istemeyebilecekleri ve hatta karşı olabilecekleri bir siyasi parti ya da amaca destek veren tişörtleri giyerken çekilmiş fotoğraflarını paylaşabilir. Ayrıca, ebeveynlerinin uygunsuz sosyal medya ebeveynliği yoluyla istemeden de olsa oluşturdukları itibardan kurtulmak çocuklar için zor olabilir.

Çocuklara ait görselleri farkında olmayacak ya da umursamayacak kadar küçük olduklarında paylaşmak ebeveynlerin tasarrufunda olsa da, sosyal medyada onlarla ilgili paylaşımda bulunma konusunda konuşma yapmanızın gerekeceği bir zaman gelecektir. Hangi içeriğin kabul edilebilir olduğu konusunda bazı kurallar belirlemeniz ve aslında neyin yayımlanacağı da dahil olmak üzere, çocukların bu konudaki görüşlerine saygı duymanız gerekir.

Bunun yeni ortaya çıkmış bir fikir olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Anne kız birlikte çekildikleri bir fotoğrafı kızının izni olmadan paylaştığında, Gwyneth Paltrow kızı Apple Martin tarafından eleştirildi. “Anne bu konuyu konuşmuştuk. Benim iznim olmadan hiçbir şey paylaşamazsın,” yazmıştı o sırada 14 yaşında olan Apple.

Ne paylaşıyorum? Ve kiminle paylaşıyorum?

İnternet üzerindeki veriler, tasarımı gereği aranabilir, paylaşılabilir ve uzun ömürlüdür. Diğer bir deyişle, “İnternet’e giren şey, genellikle orada kalır.” İnternet görgü kurallarının sıkça tekrarlanan önemli bir bölümü de, paylaştığınız şeyi iki kez düşünerek paylaşmanızdır ve bu, çocuğunuz gibi birine ait bilgileri paylaşıyorsanız on kez düşünerek yapmanız gereken bir şeydir.

Bununla beraber, insanlar bir çocuğun doğum günü partisinden fotoğraf paylaşmak kadar sıradan bir şeyin, fotoğraf yanlış ellere düşerse büyük bir zarara neden olabileceğini genellikle düşünmez. Gelin böyle bir paylaşımın ne kadar çok bilgi içerebileceğini analiz edelim. En azından şunları içerebilir:

  • “2. doğum günün kutlu olsun, John!” satırlarının görülebildiği bir çocuk fotoğrafı
  • belirgin yerler gibi, konumu açığa çıkaran detaylar
  • grup fotoğrafı olabileceği için diğer insanlar; diğer insanların gizliliğini göz önünde bulundurmanız gerektiği için bu da sorun olabilir
  • ebeveyn konum takibini kapatmamışsa bir coğrafi etiket.

Bilgileri bir araya getirdiğimizde, çocuğun adı, doğum tarihi ve adresi elimizde. Bu bilgiler daha sonra, örneğin kimlik hırsızlığı ve sahtecilik için kullanılabilir.

Center on Children and Families Müdür Yardımcısı Stacey Steinberg de, Sharenting: Children’s privacy in the age of social media (Sosyal medya ebeveynliği: Sosyal medya çağında çocukların gizliliği) başlıklı makalesinde, sosyal medya ebeveynliğinin tehlikelerine değiniyor. Bahsedilen örneklerden biri, ikizlerinin tuvalet eğitimine ait fotoğrafları yayımlayan bir anne ile ilgili. Anne daha sonra, yabancıların bu fotoğraflara eriştiklerini, bunları indirip üzerlerinde değişiklik yaptıklarını ve pedofililer tarafından kullanılan bir internet sitesinde paylaştıklarını öğrendi.

İLGİLİ MAKALE: Online grooming: A threat to minors that demands our attention (Sanal istismar: Çocuklara yönelik dikkat etmemiz gereken bir tehdit)

Steinberg’in verdiği bu ve diğer örnekler, insanların bazen sosyal medyada paylaşılan görüntüleri indirip saklamanın diğer insanlar için ne kadar kolay olduğunun ve bunların ne kadar çok bilgi içerebildiğinin ne yazık ki farkında olmadığını gösteriyor. Bu da bizi bir başka soruya yöneltiyor; bu fotoğrafları kimlerle paylaşıyorsunuz?

Paylaşımlarınızın hedef kitlesi, nerede ve kimlerle paylaşmayı seçtiğinize bağlıdır. Sosyal medya profiliniz herkese açıksa tesadüfen profilinize denk gelen herkes içeriği görebilir. Ancak profilinizi gizli tutarsanız sadece “arkadaşlarınız” ya da takip etmesine izin verdiğiniz kişiler görebilir. Kaçını gerçekten tanıyorsunuz? Arkadaş ya da takipçi listenizi en son ne zaman kontrol ettiniz?

Örneğin, Facebook her bir paylaşımınız için bir hedef kitle seçmenize izin veriyor ve böylece, hedef kitleyi bazı aile üyeleri ve belirli arkadaşlarla sınırlandırabiliyorsunuz. Ama bu da beraberinde kendi sorunlarını getiriyor. Onlara tekrar paylaşmayacakları konusunda güvenebilir misiniz? Onların doğru siber güvenlik ve gizlilik uygulamalarına bağlı kalacaklarına ve her şeyi Fort Knox’tan daha sıkı güvenliğe sahip bir yerde muhafaza edeceklerine inanıyor musunuz? Bunlar, bir şeyler paylaşırken ebeveynlerin aslında kendilerine pek de sormadıkları sorular.

Sorumluluk bilincine sahip bir “sosyal medya ebeveyni” nasıl olunur?

En iyi ve en güvenli öneri, “sosyal medyada çocuğunuzla ilgili bir şey paylaşmayın” olsa da birçok modern aile bu kurala uymakta zorlanacaktır. Fiziksel fotoğraf albümlerine göz atmak geçmişte kaldı ve aile ya da arkadaşlarla paylaşmak için yanınızda fotoğraf albümü taşımak, biraz kullanışsız bir yöntem. Ancak, fotoğrafları daha önce bahsettiğimiz riskleri azaltacak şekilde paylaşmanın yolları da var.

  • Çocuğunuzun kim olduğunun anlaşılmasına yardımcı olabilecek kişisel detaylar ya da bilgiler içerebilecek herhangi bir şey paylaşmayın: adı ve soyadı, adres, doğum tarihi.
  • Coğrafi olarak etiketlenmemesi için fotoğraf çekerken konum takibini kapatın.
  • Fotoğrafları nasıl paylaşacağınız konusunda net olun; sosyal medyada paylaşmadan önce, ilk olarak gizlilik filtrelerinize ve paylaşımınızın hedef kitlesine göz atın.
  • Fotoğraflarınızı ve bilgilerinizi gerçekten tanıdığınız ve güvendiğiniz insanlarla paylaşın ve onlardan tekrar paylaşmamalarını isteyin.
  • Herhangi bir şey paylaşmadan önce bir an durun ve paylaşmayı planladığınız şeyin, çocuğunuzun geleceğine nasıl yansıyacağını düşünün.

Herkes anıları kaydederek yakınlarınızla paylaşma ihtiyacını anlıyor ama bunu güvenli bir şekilde ve sorumluluk bilinciyle yapmanız gerekiyor. Umarım bu makale aşırı sosyal medya ebeveynliği ile bağlantılı risklere ve bunun çocuklarınızın geleceği üzerindeki etkisine açıklık getirmiştir. Çocuklarınız günün birinde sosyal medyaya girecek, bu nedenle davranışlarınızla örnek olarak işe başlayabilirsiniz. Böylece çocuklarınız, siz onlarla sosyal medyadaki tehlikeler hakkında konuşmaya daha başlamadan sağlam bir temele sahip olacaktır.

Çocukların karşı karşıya kaldıkları çevrimiçi tehlikeler ve teknolojinin nasıl yardımcı olabileceği konusunda daha fazla bilgi edinmek için Safer Kids Online adresine gidin.