Global antivirüs yazılım kuruluşu ESET, Amerika Birleşik Devletleri’nde Deloitte tarafından gerçekleştirilen ‘Mobil Tüketici Anketi’ndeki verilere dikkat çekti. Buna göre 55 yaş ve üstü ABD'li tüketiciler, mobil cihaz ve hizmetlerin benimsenmesi ve kullanılmasında ön sıralarda yer almaya başladı.
Deloitte’in 2017 Küresel Mobil Tüketici Anketi’nin ABD’ye yönelik araştırmasından ilgi çekici sonuçlar ortaya çıktı. Teknolojideki eğilimleri göstermesi açısından antivirüs yazılım kuruluşu ESET’in dikkat çektiği araştırmaya göre 55-75 yaş grubu kategorisi, akıllı telefona sahip olma oranında son iki yılın en yüksek büyüme artışını sergiliyor.
Bu yaş grubundaki akıllı telefon kullanım büyüme oranı, üç yıllık ortalama büyüme göstergelerine göre %7,91 seviyesine ulaştı. 45-54 yaş arasındaki tüketiciler %7,88’lik büyüme oranıyla çok az geride. Belli bir doygunluğun gözlemlendiği 18-24 yaş grubundakilerde büyüme oranı sadece %1,40 düzeyinde. Tüm yaş gruplarında akıllı telefona sahip olma oranındaki toplam büyüme ise %5,42'ye ulaştı.
Neredeyse herkesin bir telefonu var
En genç nüfusun %93’ü ve en yaşlı nüfusun %67’si artık bir akıllı telefona sahip. Toplama bakıldığında 18-75 yaşları arasındaki Amerikalıların %82'si bir akıllı telefona sahip ya da dilediği zaman akıllı telefon kullanabiliyor. Bununla birlikte, tablet kullanım oranı dört yıl öncesinde %31 iken, bu oran ikiye katlanmış durumda.
Günde kaç kez telefona bakılıyor?
Genel olarak, Amerikalıların son üç yılda cep telefonlarını günde ortalama 47 kez kontrol ettikleri tespit edildi. Burada ortalamayı yükselten 18-24 yaş grubu oldu. Bu grup, günde 86 defa (geçen yıl 82 idi) telefonunu kontrol ediyor. Anketin belirttiğine göre ‘ABD'li 264 milyon akıllı telefon kullanıcısının tümü, bir günde toplam 12 milyar kez telefonlarına bakıyor!’
Kullanıcıların %89'u uyandıktan sonra bir saat içerisinde telefonlarına bakarken, %81'i de uyumadan önceki bir saat içerisinde bu işlemi gerçekleştiriyor.
Fazla mı kullanıyoruz?
34 yaşına kadar olan kullanıcıların yaklaşık dörtte üçü, telefonlarını ‘kesinlikle’ veya ‘muhtemelen’ çok fazla kullandıklarını dile getiriyor. Her yaştan kullanıcıların neredeyse yarısı (yüzde 47), cep telefonlarıyla geçirdikleri zamanı azaltmak amacıyla cihazlarını çantalarına veya ceplerine koyarak ya da bildirimleri kapatarak bilinçli bir çaba gösterdiklerini söylüyor.
Eski alışkanlıkların yerini yenileri alıyor
Anket, tüketicilerin yaklaşık üçte ikisinin akıllı telefonlarını iki yıl içinde yükseltmeyi hedeflediklerini ortaya koyuyor. Deloitte, mevcut sözleşmelerden feragat edilmesine değinirken, operatörlerin kiralama ve satın alma programları için yeni cihazlara duyulan sürekli ihtiyacı tazeleyerek oluşturulan ‘ultra ilişkili toplum’ taleplerini karşılamayı hedeflediklerinin altını çiziyor. Yalnızca değişim için yapılan alışverişlerin yanı sıra, tüketicilerin artan bir kısmı, eski cep telefonunu atmak yerine bir aile üyesine veya bir arkadaşa vererek alternatif çözümler üretebiliyor.
IoT (Nesnelerin interneti) ile birlikte güvenlik endişesi artıyor
Deloitte, önceki yılların bulgularıyla benzer bir şekilde, internetle bağlantılı nesnelerin tüketici özgürlüğünü ve ilgisini arttırdığını gözlemledi. Bununla birlikte, insanların önemli bir bölümü IoT cihazların risklerinin farkında olmalarına rağmen, başlarına bir şey gelmeden harekete geçmiyor.
Araştırmada yer alan tüketicilerin yüzde 40'ından fazlası, akıllı ev teknolojisinin kişisel yaşamlarıyla ilgili çok fazla bilgi açığa çıkardığını ve yüzde 40'a yakın bir kısmı da kullanımın takip edilebildiğini düşünüyor.
Bu görüş, Accenture tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada ortaya çıkan bulgularla da örtüşüyor. Araştırmaya göre, ‘Tüketicilerin beşte birinden azı, akıllı ev cihazlarıyla ilgili güvenlik riskleri hakkında çok iyi bilgilendirildiğine inandığı ve yaklaşık yüzde 40'lık kesimin ise doğru bilgilendirilmediğini düşündüğü’ belirtiliyor.
Endişeye rağmen, tüketiciler cesur davranmayı sürdürüyor
Gizliliğe ve güvenliğe bağlı kalma ihtiyacının farkında olmaksızın ankete katılanların yüzde 91'inin ‘uygulamaları yüklemeden önce yasal koşulları okumadan kabul etmekte, Wi-Fi erişim noktalarını kaydetmekte, güncellemeleri kabul etmekte ve video akışı gibi çevrimiçi hizmetlere üye olmakta’ olduğu ifade edildi. Deloitte, en genç iki grupta bu kabul oranının yüzde 97'ye çıktığını belirtti.
Gizlilik ve güvenlikle ilgili risklerin ortaya çıktığı ekran başında geçirilen uzun süreler, pek çok tüketici için yeni teknoloji ve hizmetlerin tehlikeli sularına dalmamak adına yeterli bir sebep değil.
ABD'deki mobil dünyayı hedef alan ve bu yıl yedincisi yapılan araştırma, 18-75 yaş aralığındaki altı farklı yaş grubunda yer alan 2 bin katılımcıdan toplanan veriler doğrultusunda oluşturuldu.
Güvenlik her yaşta lazım
İleri yaştakilerin teknolojiye entegre olmasını olumlu yorumlayan ESET Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı David Harley, buna karşın güvenliğe dikkat edilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Harley, “Siber saldırılar yaşlı veya genç tanımaz. Cihaz ya da uygulamadaki açıkları tanır. O nedenle tüketiciler, kullandıkları cihazlar hakkında bir miktar bilgi sahibi olmaya çalışmalı ve cihazın korunmasına yönelik güncel bir güvenlik yazılımı değerlendirmeli“ diye konuştu.
Makalenin ojinalini şu linkten takip edebilirsiniz:
https://www.welivesecurity.com/2017/11/23/smartphone-adoption-older-americans-growth/